26 Ocak 2016 Salı

Siirden anlamam ben

             Boyacı
Pantolon paçama attı ellerini,
Izin vermedim,kızdı;
          "Dur evlat , dur alışkınım.." dedi
Gecenin bir yarısıydı
Ezildim,utandim kendimden
Altmışındaydı, ayakkabılarımı boyuyordu..
            Yüzündeki çizgiler anlamlı
                      Gülümseyerek sordu:
                         "Memleket ,evlat?"
  "Samsun,amca" dedim.
                        "Samsun"
Utancımdan, konuşmak istemiyordum.
                        O başladı anlatmaya.
       "Üç oğlum var,evlat.biri doktor,ikisi polis.
                      Doktor olan çok benziyor sana.
  Altmışındaydı, ayakkabılarımı boyuyordu.
  Ezildim ve sordum :
  "Neredeler şimdi? "
                      "Bilmem" ..dedi gülerek,!
                      " aramiyorlar beni, sormuyorlar
                      Arada bir haberleri geliyor
                      Iyiler ya, boşver gerisini...
                      Değiştir evlat, değiştir " dedi
                      Vurdu ayağıma.
                     "Utanıyorlar benden,
                      Boyaciyim ya hani...
                      Bir keresinde hastaneden kovdu beni
                     Sana benzeyen,doktor olan yani
                     Pismiş üstüm başım,  aldırtmadı içeri
                    Yıllar oldu, görmedim hiçbirini "
Bogazim düğümlendi,  yutkundum.
"Teyze yaşıyor mu,amca?" Dedim..
                    "Yaşıyor ya.."dedi "yaşıyor "
                    " bak karşıda o da,
                      Ördüğü patikleri satıyor "
Döndüm gösterdiği tarafa
Nur yüzlü,tombul elleriyle
Patik örüyordu bir teyze,
                     "Dadaşım evlat ", dedi.
                      "Erzurumluyum ben yani,
                      Yirmi yıldır yapiyorum bu işi,
                      Ayakkabi boyayarak                                           büyüttüm ben çocuklarımı.."
Sıktım dişlerimi ve sordum ;
"Amca, kızmıyor musun çocuklarına?
Gecenin bu yarısı, terminallerde
Niye çalıştırıyorlar hala sizi? "..
                     " bu hamur çok su götürür evlat, boşver !" dedi.
                      "Hem sen arıyor musun ki,babanı? "
                       "Boş ver... değiştir hadi"
                       Vurdu ayağıma.
Sustum bir süre ...
"Benim babam yok..."dedim.
"Ben küçükken ölmüş, onu hiç görmedim"
                       Gülümsedi
                       "Anladim,sen ondan kızıyorsun benimkilere.."
"Sen ne demek istedin amca?" Dedm.
Altmışındaydı, ayakkabılarımı boyuyordu. .
                       " benim babam da boyacıydı evlat"dedi.
                       " baba mesleği yani..."
                       " otuz sene oldu,
                        Bende babami görmeyeli..
                        Bu yüzden de benimkilere kızamıyorum.
                        Değiştir evlat değiştir " dedi
                        Vurdu ayağıma,  utanarak. .
     
                  ATALAY DEMİRCİ

2 yorum: